Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 469 sanığın yargılandığı davada haklarındaki hükümler Yargıtay 3. Ceza Dairesince bozulan 39 sanığın yargılanmasına başlandı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı, dosyaya gelen evrakları okuduktan sonra, ankesörlü telefon kayıtlarına ilişkin hazırlanan bilirkişi raporuna karşı savunma yapmaları için tutuksuz sanıklara söz verdi.
Tutuksuz sanık İsmail Aslan, Emine Gülşah Torunoğlu Aslan, Murat Yalçıner, Yücel Topçu, bilirkişi raporunda ardışık aramalarının olmadığını belirterek, önceki savunmalarını tekrar etti.
Tutuksuz sanıklar Salih Celil Çakıcı ve Ahmet Gökten ise bilirkişi raporunu inceledikten sonra beyanda bulunmak için süre istedi.
Tutuksuz sanık Hüseyin Arı, bilirkişi raporuna göre, 2015 yılına ait 5 ardışık aramasının tespit edildiğini belirterek, ardışık arama yaptığı belirtilen isimleri tanımadığını savundu.
Mahkeme Başkanı, tutuksuz sanık beyanlarının ardından tanık beyanlarına geçileceğini bildirdi.
“TÜM SORUMLU ASKERLERDEN DAVACIYIM”
15 Temmuz şehitlerinden Ömer İpek’in ablası tanık Döndü İpek, darbe gerçekleştiğinde Ankara’da olmadığını, kardeşi Ömer’i televizyonda görüp aradığını söyleyerek, “Olayın yaşandığı gün Ömer, demokrasiyi savunmak için dışarı çıkmış. Akköprü’ye gitmiş. Polisler, Ömer’e ‘Siz vatandaşsınız size bir şey yapmazlar’ demiş. Ömer de öne atılmış. O sırada telefonla konuşuyorduk. Tekrar aradığımda ise telefonu açan kişi, kardeşimi hastaneye götürdüklerini söyledi. G3 ile vurulmuş. Hastane hastane Ömer’i aradım. Tüm sorumlu askerlerden davacıyım.” diye konuştu.
“ASKER ÖMER’İN BAŞINA ATEŞ ETTİ”
Tanık Cafer Tepedelen, olay günü Ömer İpek ile birlikte olduğunu belirterek, “Rütbesini hatırlamadığım asker Ömer’e başından ateş etti. Üstümdeki gömleği çıkarıp müdahale ettim. Oradan hastaneye gittik. Orada şehit oldu. Ben sabaha kadar emniyette bekledim. İfade verdim.” dedi.
Tanık Serhat Ayrancı ise saat 22.30 sularında AK Parti binasının önüne gitmeye karar verdiklerini anlatarak, “Tankın üstündeki asker önce silahı bize doğrultup sonra havaya ateş etti. Polis bizi uzaklaştırmaya da çalışmadı askerlerin üstüne de sürmedi.” ifadesinde bulundu.
Tanık beyanlarının ardından tutuksuz sanık avukatları savcının mütalaasına kadar müvekkillerinin duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti.
Mahkeme Başkanı tarafından görüşü sorulan savcı, vareste taleplerinin kabulünü istedi.
Kısa karar kuran Mahkeme Başkanı, vareste taleplerini kabul etti.
Duruşmada daha sonra sanıkların tutukluluk durumuyla ilgili savunmalara geçildi.
Söz verilen eski Konya 3. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Haluk Şahar’ın avukatı, müvekkilinin olaya ilişkin kamera kayıtları üzerinden savunma yapmak istediğini belirtti.
“DARBEYE KARŞI ELİMDEN GELENİ YAPTIM”
“Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan aldığı 9 yıl hapis cezası Yargıtayca “eksik inceleme” nedeniyle bozulan Şahar, darbe girişimi günü İstanbul’daki Moda Askeri Deniz Kulübü’nde Korgeneral Mehmet Şanver’in kızının düğününde bulunduğunu belirterek, düğüne ilişkin görüntüleri izletti. Sanık Şahar, şu beyanda bulundu:
“Üst komutan vekili Konya’da verdiğim emirlerin darbeye karşı olduğunu söylemiştir. O gece Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu iddia edilen ve düğün salonuna gelen kişilerle hiçbir HTS kaydım bulunmamaktadır. Ben darbeye karşı elimden gelen her şeyi yaptım, ardından derdest edilerek Akıncı’ya götürüldüm. Görüntülerde gördüğünüz üzere hiçbir şey yapmadım. FETÖ üyeliği konusunda Yargıtay tarafından belirlenen kriterlerin hiçbirisi bende yok. Getirilen tanık da aleyhime hiçbir şey söylemedi. Buna rağmen kaç yıldır burada sabırla bekliyorum. Beraatimi talep ediyorum.”
Diğer sanıklar ise bilirkişi raporu taraflarına ulaştıktan sonra savunma yapmak istediklerini belirtti.
Mahkeme Başkanı, avukat beyanlarının ardından duruşmayı, yarın devam edilmek üzere tamamladı.
NE OLMUŞTU?
15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 469 sanığın yargılandığı davada yerel mahkemenin kararının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 39 sanık hakkındaki hükümleri bozmuştu.
Daire, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince sanıklar Ertuğrul Cihat Sungur, Ali Mert Tüfekçi, Hakan Doğan, Raif Can Dursun, Yıldırım Kılıçarslan ve Uluç Hüseyin Hançer’e “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan verilen 16 yıl 8’er ay ile bazı komutanları alıkoydukları gerekçesiyle “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan verilen 10’ar yıl hapis cezalarını bozarak, bu sanıkların eylemlerinin “suça yardım” kapsamında olmadığı ve “asli fail” olarak cezalandırılmaları gerektiği belirtilmişti.
Aynı suçlamalardan süreli hapse mahkum edilen sanıklar Necip Yılmaz, Burak Deniz, Zafer Güner, Harun Eraslan, İbrahim Mesut Yılmaz, Ferhat Akbulut, Hamza Aras ve Emre Ateş hakkındaki hükümler de bu sanıkların “fail” olarak cezalandırılmaları gerektiği belirtilerek bozulmuştu.
Daire, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan süreli hapis cezası verilen 17 sanık ile eski Konya 3. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Haluk Şahar’a “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan verilen 9 yıl hapis cezasına ilişkin hükmün de eksik inceleme sonucu kurulduğu gerekçesiyle bozulmasına karar vermişti.
Daire, yerel mahkemece beraat kararı verilen 1 sanık yönünden ise hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan yeniden yargılama yapılması gerektiği gerekçesiyle, bozma kararını vermişti.
Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen sanık Fatih Aydemir hakkındaki hüküm de bozulmuştu. Sanığın olay günü Akıncı Üssü’ne gelmediğine ve dışarıdaki eylemleri nedeniyle cezalandırıldığına işaret eden Daire, Aydemir hakkında bu eylemleriyle ilgili dava açılarak, bunun sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği bildirilmişti.
Dönemin Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanı olan eski tuğgeneral Cemal Akyıldız hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, sanığın “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan cezalandırılması gerektiği belirtilerek bozulmuştu.
Olay tarihinde tümgeneral rütbesiyle Hava Kuvvetleri Komutanlığında Lojistik Başkanı olarak görev yapan ve yargılama sonucunda müebbet hapse çarptırılan sanık Serdar Gülbaş hakkındaki hükmün eksik araştırma sonucu kurulduğu gerekçesiyle bozulması kararlaştırılmıştı.
Dosyanın temyiz aşamasında hayatını kaybettiği tespit edilen sanıklar Kemal Mutlum, Ercan Dağhan ve Recep Baykal hakkındaki hükümler de bozulmuştu.